Kategoriyan hilbijêre;

Tenê yên kurdî?:

Pêşîn yên:

Agahî: dema 2 an jî zêdetir kategorî hatin hilbijartin, bila mijar wan hemû kategoriyênku te bijartine, bihewîne an hema tenê yek ji wan kategoriyan bihewîne jî bes e?
Hemû an hema kîjan be:


8 mijar û 9 peyam
helbestên selîm temo - tirşik
helbestên selîm temo
(1) (0) (1)
di mijarê de bigere

1. (bnr: selîm temo)



Seherê gul reşandin ew diçûne mala rojê

Saqiyan min êşandin her birîn e kula dinê



Ah û zar im xefî me ji reqîban sergerdan im

Tîr li can dan armanca wan her ez im heya tu bê



Servînaz î xunçebaz î dîdara min her tu yî

Sotim wek kebab û Sîna ku heya dengê te nê



Serî poş im meyfiroş im ku qisûr karê min e

Du lû'lû ye li ser rû ye yek ku çak e yekî çê



Dilo rabe vê seherê rojê gulîstanê sot

Gul ku ax e şebçirax e herke Bê û herke Tê



Karê min e noba gulan dibînim alema din

Her çî saz e di golê de kî dibêje ew ê nê



Qedera min sotin e niyaza min her gotin e

Dilê min ax û gazin e çep û rast e yan du sê



Gulabdan e derdê gulê leylan e alema din

Servîbal e nûn û dal e ne mîn dîtî ne xelkê



Meyxane bû welat û uzletxane bûye warê min

Ax ji dest ax û zarê min gula gulîstanê bê



Pasbanê daxwaza dilan tu bibe nameya sor

Yarê paca xwe girtiye dibêjit bila gul bê



Kî ku gul e zar bilbil e alema xefî qabil

Erxewan e saxiya dil çûyîn e dermanê wê



Me gotî em sergerde ne hesreta gula zerî

Ne bi zarînê xapiya ne bi sotina gulê



Karê me her mey û iyş e saflet pişka me nîn e

Dilo rengê gulê bîne ne ku diçe ne ku tê



Temoya dil hilîne perda sosretê werîne

Zeriyan canê te sotin evîn e ku tu divê!



Selîm Temo



28.02.2015 16:04 | xendekî

2. ve nihayet ikimiz

kaçtığımız aşkların toplamıyız-



sokakta yaralı bir it koşturuyor

iki buluşmadır koluma girmiyorsun. ve birkaç

milyon yıldır tutmadın ellerimi. benimle çıkmıyorsun

bu yolculuğa. ve ben sırf bu yüzden yenilebilirim.



bu resimden çıkıp gidiyorum. seni isteyen yanım

ölümsüz yanımdır. bulutsuz da yağan nedir? şimdi

öğreniyorum ki, gözyaşi! bu resimden çıkıp

gidiyorum. seni isteyen yanım aşk yanımdır.



babam romantik bir aşiret savaşçısıydı. çapraz fişeklik

duyardım yüzümde ona sarıldığım zaman. sonrası

jandarmalardı. ağıt kadınlardı. mezarlardı. o gün

bugündür sayrıyım. çünkü insan öldüğü yaşta kalır.



babam elin eskilerini giyerdi. ben bu yüzden ezik

olurum bayram sabahlarında. yani bir sömürgede

doğan kırılgan olur. çünkü insan öldüğü yaşta..



sokaktan askeri konvoylar geçiyor

iki buluşmadır koluma girmiyorsun. ve birkaç milyon

yıldır tutmadım ellerini. ve ben sırf bu yüzden yenilebilirim.



yaşadığım yitirdiklerim oluyor hep. oysa tuttuğum

elleri bırakmıyorum. sonra korkuyorlar hasletimden. ne

denli sevgiye değer olduğumu söylüyorlar. gidiyorlar

sonra. ve biçimlendiremediklerimiz biçim oluyor bize.



ve sen haftanın deniz ertesi günleri geliyorsun. bir çizgi

diyorsun. bir çizgideyim. sağım nere solum nere bilmiyorum..

seni şiir duraklarına bırakıyorum o zaman. güleç kalıyorsun.

dudakların kırışıyor kenarlarından. ellerin minnacık

ellerin morarıyor. küçük küçük adımlarla gidiyorsun -sanki- içimden. bir şiir durağından biniyorsun. zaten yorgunsun.



ben sancıyla kıvranıyorum geceleri sayrı bir yatakta. terli

terli seni içiyorum. çünkü yüzüme bakınca seni görüyorum.

çünkü yorgunsun.



parçalı bulutlu şiirler okuyorum sana. şiir gibi bir çiselti

başlıyor sonra. kanayan bir yara; yalnızlık. çıkıp kanıyorum.

çıkıp sokakta..



sokaktaki bütün kedileri eziyorlar

iki buluşmadır koluma girmiyorsun. ve birkaç

milyon yıldır tutmadın ellerimi. ve ben sırf

bu yüzden ezilebilirim.



biz emeklerken sevmeyi öğrenmede, kolumuzdakiler

düşüyor. ki ölenler zafere en çok yakışanlardır! ki

ölenler zafere en çok yaklaşanlardır! ..

oturup tekdüze ağıtlar yakıyoruz onlara. ve söz veriyoruz yarını kurtaracağımıza. ama yarına ertelemekle bugünü

yitiriyoruz zaten. ve zaten yenik sayılırız yaşamakla!



en gizli yerimize çağıriyoruz acıyı. ve hep yenik

düşüyoruz, çağırmakla!



sulara benziyorsun bu yüzden. sular ki dinginliğe

gelir ancak. ısınırsa uçar. soğursa kaskatı kesilir

teninden. sulara benziyorsun kapılmaya gelmez.

sulara.. bildik sulara..



sokaktan telsiz sesleri geliyor

iki buluşmadır koluma girmiyorsun. ve birkaç milyon

yıldır tutmadım ellerini. ve ben sırf bu yüzden kaybedilebilirim.



ihmal edilmeyen telefonlar bekliyorsun, dakik ve

ilgi dolu. anne oluyorsun bütün aşıklarına. ve

çocukların oluyorlar bilmeden. ve bu resimde

kalmayı bu denli çok isterken, çekip.. çıkıp

gitmeli diyorum.



insanlar çoğalıyor etrafımda. sen yoksun.

ıssızlığımdan anlıyorum. çook uzakta oluyorum

onlar konuşurken. derken gece başlıyor. çayları

ödüyorlar ve bir parçamı alıyorlar karşılığında.



ve sen haftanın deniz ertesi günleri

geliyorsun. her aşk; yaşayamadıklarımızın

özetidir, diyorum. gülüyorsun.



seni daha önce öpmüş olmalıyım. yoksa nasıl

bulurum yüzünde gülen ağzının yerini.



sokakta ölümsüz bir yanından yaralıyorlar birini.

iki buluşmadır koluma girmiyorsun. ve birkaç

milyon yıldır tutmadın ellerimi...



( bi tirkî ye lê em çi bikin...)



27.11.2015 03:21 | mahîr amed

dengdanên dawîn (yên din..)
pelûl [1]
Diranê feqîran di pelûlê da dişike....
tirşik translate [3]
Mirmirokî:kekremsî Mêrokî:erkeksî Mîrovokî, merivokî: însansi Tirş...
kerguh [3]
Ajalekî şêrîn e Ji bo "taybetmendiyên" wan gotine kerguh. Gu...
pelûl [1]
Ez pir jê hez dikim li jor nivîskar gotiye xwarin û şêraniya pîr û ka...
pelûl [1]
şêranîya ku bi ard-arvan û av û şekir çêdibe. kesê bixwaze kare ji dêl...
belki ev jî bala te bikişînin
» helbestên ji ber êgir revandî
» selîm yildiz
» temo

Kategoriyên mijarê:: kurdukurdi anket wejehlbst
nivîskarên ku li vê mijarê nivîsîne


sitemap
reklamokên beredayî